x: "miss merve, i am calling from harward univercity psychology departmant. we have read your article about the new theory , and we would be happy to work with you" dedi. ben de
me: " ahaa haah sorry you are late, oxford called me a few minutes ago and i said yes ",
x: " ohhhh..no!!! we can give you more scoolarship , please do not say no"
tabii bu arada ben içimden gülüyorum,neyse efendim;
me: ohh mr x, i was just kidding .. i will be honoured to work with you. dedim..
tabii sonra hazırlıktı, burstu falan derken bir kaç ay geçti ve ben nihayet okula vardım. karşımda mr x, bana bakıp gülüyor. "you are so funny , smart and also beautiful " diyor. dedim mr x , eyvallah gözümsün but i have a fiance, sorry."
böyle bir karışlaşmanın ardından doktoramı orada tamamlayıp dedim, mr x , bana izin verin ben memlekete döneyim. burada yapacak başka işim kalmadı.. ben elimden geleni yaptım, kuram falan tamamlandı. artık başka işlerle uğraşmam gerek. bir gözleri dolu verdi, hüzünlendi. dedim, "don't worry, i will came whenever you need. " derin bi nefes aldı, içi rahatladı o sırada fark ettim. sonra tabii okuldan ayrılma falan, veda işleri .. (oralarda vedaya da goodbye diyorlar ama ben pek haz etmiyorum.) neyse sonra memlekete döndüm. tüm okullardan teklif yağıyor. dedim yavaş yeni geldim. bi nefes alayım soluklanayım.
neyse efendim bir süre dinlendim falan, sonra dedim "ben yıldız teknik'te psikoloji kürsüsü kuracağım" rektör o zaman bizim fulya hoca olmuş. "oo merve dedi, hani sen HOP kuruyordun, ne oldu?" , dedim "hocam o da olur meraklanmayın, önce bir kürsüye alışayım, gerisi kolay" . fulya hoca tabii o bilinen kahkasını patlatıverdi. "tamam dedi, gel açalım" . el sıkıştık, öpüştük falan..
neyse efendim bu çok gizli anılarımı sizinle payşaltım rahatladım. yarın da bambaşka bir hikaye anlatacağım size, ipucu vermek gibi olmasın ama yarın size "havaalanındaki kayıp bavulun yalnızlığı ve ötekileşmesi üzerine yazdığım ünlü anlatımdan bir parça sunacağım. bu akşam için sevgiler saygılar esenlikler..